logo

THY O HASTALIKLARI GİZLİYOR MU ?

THY’de sıtma vakaları yayılıyor. Afrika’da sıtma virüsü kaptıktan sonra yaşamını yitiren Selda Durmaz’ın ardından yeni vakalara da rastlandı.

selda_1

THY’de sıtma vakaları yayılıyor. Afrika’da sıtma virüsü kaptıktan sonra yaşamını yitiren Selda Durmaz’ın ardından yeni vakalara da rastlandı. Bir Afrika ülkesi uçuşu sırasında sıtma virüsü kapan THY kabin amiri Murat D.’nin tedavisi sürüyor. Bir diğer vakanın ise, Durmaz’ın eğitim verdiği E. E. A. olduğu söyleniyor. Genç kabin görevlisinin tedavisi, THY’nin anlaşmalı olduğu İstanbul’daki özel bir hastanede sürüyor. Vakaların artması, bir dizi ihmali de akıllara getiriyor.

‘SAĞLIK RAPORU ALAN KOVULUYOR’

BirGün gazetesinden Erk Acarer’in haberine göre; kurum çalışanları Logos gibi Afrika ülkelerinde otelde kalmak yerine, dönüşü uçakta beklemeyi istiyor. Ne var ki THY’nin “yedek bir vardiya ve personel ile uçuş taleplerini” geri çevirdiği söyleniyor. THY ile ilgili bir başka iddia ise, sağlık raporu alanların iş akitlerinin tek taraflı feshedildiği. İşlerini kaybetmekten korkan çalışanlar, hastalıklarını basit ilaçlarla geçiştirdiklerini anlatıyor.

2008-2011 yılları arasında THY’de kabin memuru olarak görev yapan ancak “rapora bağlı olarak” uçuş programını aksattığı gerekçesiyle işine son verilen Burcu Türkmert, şunları anlatıyor: “Jakarta- İstanbul uçuşumdan sonra, terleme, karın ağrısı, ishal, bulantı, titreme şikâyetiyle THY A.O. Sağlık Müdürlüğüne başvurdum. 1 günlük istirahat verildi. Şikâyetler devam ettiği için tekrar başvurdum ve beni bir devlet hastanesine sevk ettiler. Teşhis kondu ve 4 günlük rapor verildi. Kontrolün ardından raporun tarihi 2 gün daha uzatıldı. Rapor sonrası uçuşlara devam ettim. Aradan 4 ay geçtikten sonra savunmamı istediler. Detaylı bir savunma verdim. Ancak 1 ay içinde işten çıkardılar.”

İHMAL İDDİASI

Türkmert şöyle devam ediyor: “THY için aldığınız raporun, hastalığınız ne olursa olsun önemi yoktur. Sıtmadan yaşamını yitiren arkadaşımızın durumunu da bu noktada değerlendiriyorum. Hâlâ kurumda çalışanların, işten çıkarılma endişesiyle, tedavilerine gereken önemi vermediklerini ve rapor almaktan kaçındıklarını düşünüyorum. Afrika’dan gelen bir insana, hasta olduğunu söylediği halde, THY’nin anlaşmalı olduğu sağlık kurumunda neden detaylı bir tarama ve test yapılmaz? Durum o kurumun da olayda ihmali olduğunu gösteriyor. Yaşananlar, personelin hayatı ile birlikte yolcu güvenliğini de minimuma indiriyor!”

‘HASTALIKLARINI GEÇİŞTİRİYORLAR’

Yine rapor alarak iş programını aksattığı iddiasıyla bu yıl içinde işine son verilen G.Y. ise; THY’deki, mobbing ve skandal uygulamalara dikkat çekiyor: “Çalışma koşulları çok ağır. Basınç nedeniyle üç defa kulağım kanadığı için rapor aldım. Tribülansta bacağım yaralandı, ödem oldu, 12 günlük iş kazası raporum var. Hepsi devlet hastanesinden! Sendikal haklarımız bize 120 güne kadar rapor alma hakkı veriyor. Oysa benim 41 günlük raporum olduğu için işime son verildi. THY, personel atmak için elinden geleni yapar. Sektörde görece olarak maaşlar yüksektir. Bu nedenle çalışan da atılmamak için her yolu dener. Hastalığını geçiştirir. Serum ya da iğne ile uçuşa giderler!”

murat_duzer

‘THY HAYATIMIZI RİSKE ATIYOR’

“Özellikle Afrika uçuşları personel sağlığını tehdit eder” diyen G.Y., THY’nin çalışanına hiçbir biçimde söz hakkı vermediğini ve çalışanların hayatını riske ettiğini de şöyle aktarıyor: “Afrika için çok basit bir talebimiz vardı. Kimse uçmam demiyor. İnsani çözümler istiyor. Hem bölge çok güvensiz hem de her türlü hastalık riski var. İki ekiple uçulursa, uçaktan inmeye gerek kalmaz. Gidişte ve dönüşte ayrı ekipler çalışır. Uçakta dinlenmek mümkün olur. Ancak şimdiye kadar bunlar dikkate alınmadı.”

YENİ SITMA VAKASI

G.Y., sıtmadan yaşamını yitiren Durmaz’ın durumunu da bu çerçevede değerlendiriyor: “Bu denli baskı yapılmasa ve talepler kabul edilse belki de aramızda olurdu. Belli ki kendisini kaldığı yerde sinek ısırmış; rapor almamak için de iğne yaptırmış, ilaçlarını almış ve uçmaya devam etmiş! Elbette THY’nin bağlı olduğu sağlık kuruluşunun da ihmali olduğunu düşünüyorum. Afrika’dan dönen bir kişiye grip teşhisi koyup tedavisinde vakit kaybedemezsiniz! Açıkçası hem şirketi hem de hastaneyi yakın dönemde büyük davalar bekliyor. Şimdi, Selda Durmaz’ın kabin görevlisi olarak eğitim verdiği E. E. A. adlı yeni personel de ‘o sağlık kurumunda’ sıtma tedavisi görüyor.”

‘HASTA HAKLARINI DA İHLAL ETTİLER’

G.Y. ev arkadaşının da domuz gribi teşhisiyle tedavi gördüğünü ve henüz yataktayken savunmasının istendiğini anlatıyor: “Bir kere savunma istediler mi ne yaparsanız yapın, ne kadar geçerli nedeniniz olursa olsun işten atarlar. Yine, işten atılan bir başka arkadaşımın davasına müdahil olmuştum. Transit uçuşta Mogadişu Uluslararası Havaalanı önünde meydana gelen ve 7 kişinin öldüğü, çok sayıda kişi yaralandığı patlamaya tanık olmuştu. Psikolojik tedavi görüyordu, ilaç kullanıyordu ve raporu vardı. Tedavi görürken postayla iş akdinin feshine dair belgeleri yolladılar. Bu sektörde çalışanlar, tükenmişlik sendromu yaşarlar. THY, çalışanı kendi psikologlarına yönlendirir. Ancak psikologlar hasta gizliğini ihlal edip kuruma haber verirler. THY de söz konusu personelini işten atar.”

‘DAHA ÇOK ÖLÜM HABERİ ALIRIZ’

Yasa dışı eylem yapmak gerekçesiyle THY’den atılan D. E. ise, özetle şu bilgileri veriyor: “Personel, kurum doktoruna gider. THY doktorları ve anlaşmalı kurumları personele rapor vermeme konusunda uyarılmıştır. Doktor maaşını THY’den alır ama rapor vermez sevk eder. Biz zamanında hasta hasta uçuruyorlar diye çok dile getirmiştik. Grev yapan ve THY’ye dönen 305 kişi çok umutsuz. ‘her koşulda ve mecburen uçacağız’ diyorlar. Onlardan biri 40 gün hastanede yattı. Benim duyduğum sıtma tedavisi gören ve iyileşen 4 kişi var. 305’ten biri olan Murat D. de şimdi hastanede tedavi görüyor. Eğer insanlar korkmasalardı bunların hiçbiri olmazdı. Birlik olamadık. Denetimsiz Afrika uçuşları da sürüyor. Maalesef daha çok ölüm duyarız.”

Kaynak: sozcu.com.tr

Share
#

SENDE YORUM YAZ

9+8 = ?