Son Dakika
Dün Fransa’da düşen, Alman Lufthansa’ya ait Germanwings bünyesindeki Airbus A320 tipi uçak için, eski pilot ve havacılık uzamanı Bertnard Vilmer çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Eski pilot ve havacılık uzmanı Bertrand Vilmer, Fransa’nın güneyinde dün sabah saatlerinde meydana gelen kazayla ilgili görüşlerini euronews’la paylaştı.
Vilmer “Kazaya ilişkin bazı detaylar elimizde mevcut. Bunlardan biri kaza anında pilotun imdat çağrısı yapmamış olması. Bu tam olarak ne olduğunun işaretini veriyor ” dedi.
“ARIZAYA YOĞUNLAŞTI ÇAĞRI YAPMAYI UNUTTU”
Tecrübeli pilot Vilmer, bir tehlike durumu yüzünden, pilotun acilen kazayı gidermeye yoğunlaşarak, imdat çağrısı yapmaya zamanı kalmamış olabileceğine dikkat çekti. Vilmer “Uçakta acil durum veya imdat çağrısı yapmanın iki yolu bulunuyor. İlk olarak mayday, mayday mayday diye başlayan radyo sinyali. Diğeri ise ekranlarda çok açık şekilde görülebilen ve hangi uçağın acil durum çağrısı yaptığını belirten, radar tarafından cevaplanan transponder. Burada 38 bin feetde ve birkaç dakika boyunca, çünkü normal seyir rotasından çarpma anına kadar geçen12 dakikalık bir sürede herhangi bir bağlantı olmamasından bahsediyoruz. Bu çok şaşırtıcı değil, çünkü uçakta herhangi bir sorun olduğunda ilk olarak kontrolde olduğunuzda emin olmaya çalışırsınız. Uçağın rotada olduğundan emin olduktan sonra hatanın nedenini tespit etmeye ve onarmaya çalışırsınız. Bütün bunlar yapıldıktan sonra eğer uçak izin verirse ve zamanınız varsa iletişim kurmayı denersiniz” diye konuştu.
“ANİ BASINÇ DÜŞÜKLÜ OLABİLİR”
Uçak kazalarının en önemli sebeplerinden birinin kabinde ani basınç düşüklüğü olduğunun altına çizen Vilmer, “Uçak kazalarının çoğunlukla üç nedeni bulunmaktadır. İlki ekipmanlardan kaynaklanan teknik sorunlar, çevresel sorunlar, hava koşulları, kuşlar, güç kaynağı, kablo ve insani nedenlerdir. İkincisi motor arızaları,üçüncüsü ise ‘clan air’ adını verdiğimiz açık hava türbülansıdır. Düşen Germanwings uçağı da bu yüzden 10 bin feet’ten 8 dakikada 1000 feet’e düşmüş olabilir. Deneyimlerime dayanarak, kazaların genellikle bir tek nedenden dolayı meydana gelmediğini gördüm. Ana ve ağırlaştırıcı sebeplerle oluşan bir olaylar zinciri kazaların meydana gelmesine neden oluyor” şeklinde konuştu.
UÇAĞIN YAŞI PROBLEM OLABİLİR Mİ ?
Vilmer “Sorgulanan uçak 1991 yılında hizmete alınmış ve 24 yaşındaydı. Bu bir yolcu uçağı için fazla değil mi? ” sorusuna ise “Eğer uçak Avrupa bakım standartlarına uyuyorsa sorunuzun cevabı hayır. İlk olarak Airbus’ın bu model uçakları 1988 yılında hizmete sunuldu. Şu an aynı modelden 6 binden fazla uçak faaliyette. Ayrıca 10 bin 500 A320 tipi uçak da sipariş verilmiş veya teslim edilmiş durumda. Çok kullanılan bir uçak. Bu uçakların bakımları da çok sıkı şekilde yapılıyor” diye cevap verdi. “Fakat yolcu uçakları için 25 yıl limiti bulunmuyor mu ?” yolundaki diğer soruya üzerine ise Vilmer, “Bu havayolu şirketlerinin koydukları kendi limitleri. Uçak, yetkili bakım servisinde sefer yapabileceği yönünde sertifika aldıktan sonra hizmet sunmaya devam edebilir” dedi.
27 yıllık kaptan pilot Wilmer, “Lufthansa bu uçağı yan kuruluşu olan Germanwings’e geçen yıl devretmiş. Bu normal bir uygulamam mı? Ömrünün sonuna gelen uçaklar ucuz havayolu şirketlerine mi veriliyor?” şeklindeki soruyu da “Mümkün olan, şirketlerin politikası açısından en çok kullanılan ve karlı rotalara yeni uçaklar koymak. Bu bakış açısı ticari açıdan anlaşılabilir bir durum. Fakat bu uçakların kapasitesi ile kazanın bir ilişkisi olduğunu sanmıyorum” sözleriyle yanıtladı.
APRON24.COM/ÖZEL HABER
BENZER HABERLER