JENNİFER LAWRECE YENİ FİLMİNİ SKYLİFE DERGİSİNE ANLATTI

Kariyerine başlar başlamaz Hollywood’un “A listesi”ne yerleşen, Oscar ve Golden Globe ödüllü Jennifer Lawrence’ın yeni filmi Mother son zamanların en çok tartışılan filmi oldu. Barbaros Tapan Skylife için Lawrence ile konuştu.

Yeni filminiz neyi anlatıyor?
Bu filmde en hoşuma giden şey farklı şekillerde yorumlanabilir olması. Bu bazı izleyiciler için iyi, bazı izleyiciler içinse kötü bir durum çünkü izleyicilerin bir kısmı film üzerinde kafa yormayı seviyor, bir kısmı da sevmiyor.
Öyle bir noktaya geldik ki bu filmin ne hakkında olduğuna dair tartışma blogları bile açıldı…
Filmde karakterlerin neyin sembolü olduğunu anlamazsanız ne izlediğinizi kavrayamazsınız. İzleyici için şöyle bir açıklama yaparsam belki daha kolay anlayabilirler: Ben toprak anayı temsil ediyorum, Michelle Pfeiffer Havva’yı, Ed Harris Âdem’i, Javier Bardem Tanrı’nın yeryüzündeki farklı bir formunu temsil ediyor çünkü o bir sanatçı; yazıyor, çiziyor, yaratıyor…
Yönetmenimiz Darren böylesine hem evrensel hem dinsel bir temayı bir evin içine sıkıştırıyor. Bir bakıma dinin oluşumunu başka bir açıdan bir evin içerisinde görüyoruz.
Son zamanlarda izlediğim en ilginç film şüphesiz…
İzlemesi zor bir film. Düşünsene, kimin aklına gelir böylesine büyük bir konuyu bir evin içine sıkıştırıp bir çift ile anlatmak?! Kesinlikle dâhiyane bir bakış açısı. Film herkes için değil; annem henüz izlemedi. Açıkçası biraz endişeliyim izlemeli mi diye…
Peki, karakteri oluştururken zorlandınız mı?
İlk başlarda bana verdikleri rolü daha yumuşak sesli, farklı bir oyuncu oynamalı diye düşünmüştüm. Prova dönemi ve ekran testleri karakteri oluştururken önemli rol oynadı ama gerçekten uzun zamanımı aldı. Çok zorlandım, gece uykularım kaçtı ve bir keresinde ağlamaktan kendimi alamadım. Hiçbir zaman unutmayacağım bir deneyim oldu; yaptım, bitirdim ama bir daha yapmak istemiyorum…
Filmde sizi çıplak ayakla görüyoruz. Bunun sebebi yeryüzünü yani toprağı temsil etmeniz, değil mi?
Evet, ayakkabı giyseydim toprak ile arama bir engel koymuş olacaktım.

Sakatlık yaşadınız mı?
Set ekibi bana çok iyi baktı, ayaktan bir sakatlık yaşamadım ama filmin sonlarına doğru çektiğimiz bir sahnede diyaframımı yırttım. Şimdi daha iyiyim fakat iyileşmem uzun zaman aldı.
Filmdeki ev çok güzel…
Film için yapıldı o ev. Hatta film için birçok ev yapıldı.
Ev hayatı ile aranız nasıl? Ev işleri ile uğraşmayı seviyor musunuz?
Bence ev hanımı olarak kimse beni istemez. Yemek pişirmiyorum, ev işlerini sevmiyorum, evde yapmayı sevdiğim tek şey televizyon izlemek.
Çok genç yaşta kariyerinizin zirvesine çıktınız ve uluslararası şöhrete ulaştınız; şöhret ile aranız nasıl?
Öncelikle filmlerimi izleyen ve beni destekleyen tüm fanlarıma minnettarım. Fakat hepimiz kişisel hayatımıza saygıyı hak ediyoruz. Birkaç yıl önce kendimi herkese karşı tatlı, kibar, nazik olmak zorunda hissediyordum. Artık farklı bir noktadayım, herkesin en iyi arkadaşı olmak zorunda değilim. Sürekli endişe etmeyi ve herkesi mutlu etmeye çabalamayı bıraktım. Sokakta tek başıma gezmeyi, market alışverişi yapmayı seviyorum, insanlar gözlerini dikip fotoğraflarımı çekmeye başlayınca görmezden gelip işime devam ediyorum. Kaygılardan kurtulunca kendimi daha rahat hissetmeye başladım. Bu işi yapan herkes kendisine uygun yolu bulup şöhretle baş etmeye çalışıyor; bunun bir okulu yok, hepimiz yaşayarak, tecrübe ederek öğreniyoruz.

(Skylife-Barbaros Tapan)