Türk Hava Yolları geçen Cuma günü yaptığı açıklamada 2018-2022 yılları arasında teslim edilecek uçakların 2022-2023 yılına ertelenmesine karar verdiğini duyurdu.

BoFAML araştırma analisti Osman Memişoğlu tarafından bugün yayımlanan notta, kararın THY yönetiminin “daha iyi kapasite optimizasyonuna gittiğinin potansiyel bir işareti” olduğu belirtildi.

Memişoğlu’na göre, karar aynı zamanda daha yüksek getiri potansiyeline de işaret ediyor.

“Türkiye ve Avrupa’ya ilişkin güvenlik endişelerinin daha kötü hale gelmeyeceği varsayımıyla, uçak siparişlerinin ertelenmesinin daha iyi bir kapasite optimizasyonu yoluyla getiriler için de destek işareti olabileceğine inanıyoruz” ifadelerinin yer aldığı notta adımın yönetimin yeniden kapasite optimizasyonun odaklanıyor olmasının olumlu olduğu belirtildi.

Cuma akşam şirketten gelen açıklamada ertelenen siparişlere ilişkin şöyle denilmişti:

“Ortaklığımız Yönetim Kurulunca, Ortaklığımız filosuna 2018-2022 yılları arasında girmesi planlanan 92 adet A321 NEO, 65 adet B737-8 MAX ve 10 adet B737-9 MAX dar gövde yolcu uçaklarının teslimlerinin, 2018 yılında 34 adetten 10 adete, 2019 yılında 40 adetten 35 adete, 2020 yılında 52 adetten 42 adete, 2021 yılında değişiklik olmaksızın, 2022 yılında 6 adetten 30 adete, 2023 yılında da 15 adet olacak şekilde güncellenmesine karar verilmiştir.”

THY hisselerindeki 4 risk

Notta banka analistlerinin THY hisselerinin genel görünümüne ilişkin değerlendirmeleri de yer aldı. Buna göre hisse üzerinde dört temel risk var:

1) Getirilerin düşmesi

2) Yakıt fiyatlarının yükselmesi

3) Büyümenin yavaşlaması

4) Kapasite artışının yolcu sayısındaki büyümeden fazla olması

Özellikle getirilerin petrol fiyatlarındaki değişimlere karşı çok hassas olduğu belirtilen notta, artan rekabet, terör kaynaklı talep şokları, savaş ve salgın hastalıklar ile düzenleme değişikliklerinin sektörün geneli için risk oluşturduğu vurgulandı.

THY için düşünülen ikincil halka arzın uzamasının da şirketin hisselerini etkileyebileceğine dikkat çekildi.