Son Dakika
DHMİ Genel Müdürü Hüseyin Serdar Yıldırım, çalışanların uzun süredir çözüm beklediği havacılık tazminatları ile ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu.
Tamamen Euro Control’ün inisiyatifinde olan havacılık tazminatları konusuna da açıklık getiren Yıldırım “Ciddi bir sıkıntı bu. Maalesef personelimizde de belli bir huzursuzluğa sebep olmuş. İşin kötü tarafı, bu konuda herkesi tatmin edecek bir çözüm bulmak neredeyse imkansız. Çünkü Eurocontrol bunu şartlı veriyor. Sadece Eurocontrol’ün ilgili olduğu hizmetlerin verildiği birimlerin bundan istifade edeceği söyleniyor. Özellikle Türkiye’nin üzerinden yapılan uçuşlarla ilgili hizmet veren. Bu para bunlara verilecek gibi konmuş. Tabi uzun zaman olmuş bu iş olup biteli. Bu sadece DHMİ’nin, hatta Ulaştırma Bakanlığı’nın da inisiyatifinde olmamış, Maliye Bakanlığı devrede olmuş, başka bakanlıklar devreye girmiş, hazine girmiş, Yüksek Planlama Kurulu girmiş vs. birçok devlet birimi işin içine girmiş ve bir takım kararlar alınmış. Bu kararlar alınırken de aslında çok da girift tablolar oluşturulmuş. Personel birkaç kategoriye ayrılmış, bir salt bu işe hizmet verenler, bir yarı yarıya görülenler, biraz ilgili olup biraz olmayanlar, bir de hiç ilgili olmayanlar gibi kategoriler olmuş. Bunlara farklı oranlarda, yüzdelerde bu tazminatın dağıtılması kararlaştırılmış. İşin ilginç tarafı, mevzuat haline getirilerek, bize verilmiş. Maalesef çoğu personelimiz, bunları benim değiştirmeye yetkim olduğunu düşünüyor. Benim böyle bir yetkim yok. Bir haksızlık var mı? Haksızlık olarak görülebilir. Çünkü maaş işi hassas bir iş. Mesela bana şunu söylüyor, ben haklı görüyorum; ben elektronikçiyim, bu arkadaşım da elektronikçi. Aynı okuldan mezun olmuşuz. Hizmet süremiz yaklaşık aynı. Ama o seyrüseferde çalışıyor. Ben diğer tarafta çalışıyorum. O benden şu kadar fazla maaş alıyor. Bu hak mı, adalet mi diyor. Böyle baktığınızda haksızlık gibi görünüyor. Ama yapacak bir şey yok. Beni de o tarafa alın diyor. Herkesi o tarafa alırsak, orada öbür işleri yapacak personel kalmayacak. Yani açıkçası çıkmaz bir durum. Belki en başta, rakamların birbirine yakın olması sağlanabilirdi diye düşünüyorum ancak olmamış geçmiş bu şekilde. Bu saatten sonra bunu değiştirecek şansımız da yok işin kötü tarafı. Tek yapmamız gereken, arkadaşlarımıza bunu iyi bir şekilde anlatmak ve bunu başka şekilde telafi etmek. Onun üzerinde de kafa yoruyoruz. Yani meydanlarda diğer birimlerde çalışan arkadaşlarımız da bundan çok müşteki. Apron memurlarımız, ARFF memurlarımız vs. onlarda bu durumdan şikayetçi. Biz de bu işin içindeyiz diyorlar. Haklılar. Fakat işte o tazminat şartlı olarak verilmiş. Bu huzursuzluğu en aza indirmek için neler yapabiliriz, nasıl bir telafi yöntemi bulabiliriz diye üzerinde düşünüyoruz. Ama kolay da bir şey değil. Elimiz kolumuz bağlı durumda tazminat konusunda” diye konuştu.
BENZER HABERLER